Haberler

GERİ
09.02.2021 Kurumsal İletişimde Yeni “Normal”

Müşteri ilişkileri departmanı her işletmenin önem verdiği bir fonksiyonu yürütür. Bu departmanın çalışanları müşteri için o işletmenin yüzüdür. Dolayısıyla müşteri ile kurulacak iyi ilişkiler, müşteri için ulaşılabilir olma, proaktif davranma gibi özellikler bu departmanın olmazsa olmazlarındandır. Arıkan Automotive’de ben de müşterilerimin firmama dair bildiği yüzlerden biriyim. Zincirimizin yapısı B2B olduğundan, müşterilerimizi otomobil üreticileri (OEM’ler) oluşturuyor.


Bu görev kapsamında az önce saydığım önemli parametreleri oluşturan proaktivite, ulaşılabilir olma gibi noktalar bizim için her zaman öncelik sırasında en üstlerde yer aldı. Yakın geçmişe kadar hep, önemli konuların görüşülmesi gerektiğinde en iyi iletişim yüz yüze iletişimdir deyip, ilk uçağa atladık ve gittik. Hararetli bir tartışma bizi bekliyorsa lokumumuzu alıp “tatlı yiyelim, tatlı konuşalım” sözümüzün tercümesiyle ortamı yumuşatmaya çalıştık. Dünyanın bir ucundaki kontaklarımızla öylesine tadında ve güzel bağlar kurduk ki toplantının ilk saatinde birbirimizin tezlerini çürütmeye çalışırken toplantının sonunda doğacak çocuklarına isim önerileri verdik. Bizim için de, müşterilerimiz için de bu seyahatler iş seyahati olmasının yanı sıra tamamen farklı bir kültüre açılan küçük pencereler oldu hep.


Ama sonra bütün dengelerin değiştiği bir zaman geldi. Sadece bizim misyonumuzda değil, dünya çapında her sektörün, her işletmenin, her bölümün dengelerini değiştiren bir yıl yaşadık. Yıl bitti ama o henüz bitmedi. Covid-19…


Birçoğumuz için pandemi kelimesi epideminin bir büyüğü olarak okulda öğrenilen ve orada bırakılmış bir kelimeden ibaretti. Bu kavramın getirdiklerini ve götürdüklerini sonuna kadar yaşayarak öğrendiğimiz bu dönemde tüm “normaller” değişti. Evden çalışma kavramı hepimizin hayatına girdi ve bu “yeni normal” beraberinde yeni alışkanlıklar, yeni deyişler, yeni kavramlar getirdi.


Bu yenilerden en sık kullandığımız da uzakları yakın eden Zoom, Teams, Skype, Meet gibi programlar oldu.


Her alışkanlıktan ayrılmak ilk etapta zordur pek tabii. Ama bazı alışkanlıkları, hele de on yıllardır süregelmiş bazı alışkanlıkları bırakmak ziyadesiyle zor oldu kimileri için. Dünyanın herhangi bir yerinde bir toplantı odasında tokalaşarak açılan toplantılar yerini, evimizin salonunda otururken “çevrimiçi katıl” butonuyla açılan toplantılara bıraktı birden. Bu noktada da iş insanları ikiye ayrıldı. Bu yeniliği kolaylıkla benimseyenler ve kendi rutinlerine göre şekillendirenler de oldu, yeni düzene veryansın ederek yüz yüze iletişimi özleyenler de.


Ama bugün, evlere kapanmamızın üzerinden bir yıl geçtikten sonra, insanoğlu olarak evrimimizin başından beri getirdiğimiz adaptasyon yetkinliğiyle bu yeni düzene de uyum sağladık.


Elbette salonunun ortasına, yemek masasına kurduğu ofis düzeninde katıldığı toplantılara pijama üstü gömlekle katılanlarımız da var; çünkü neden olmasın? :) Yaratıcılık her zaman sıfırdan bir şey yaratırken değil, bazen eskiyle yeniyi harmanlarken kendini gösterir. Bu noktada, istenen esas sonuç beşeri iş ilişkilerimizi aradaki binlerce kilometreye rağmen sağlam tutabilmekse, bu gibi yaratıcılıklar da nihai amacı gerçekleştirirken konfor arttırıcı birkaç küçük dokunuş olarak sosyal medya içeriklerine konu olmuş oldu.


Eskiye tamamen dönebilir miyiz bu birçok insan için tartışma konusu. İş seyahatleri tarihe gömüldü diyenler de var; kendi işinin dinamiklerine en uygun “hibrit” yapıları planlayanlar da. Bu yeni dünya düzeni bize daha ne tür sürprizler hazırlar bilemiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki, ben de dahil olmak üzere, dünyanın her yerinde işini severek yapan milyarlarca insan, ufukta görünen her yeni normali cebinde bulundurduğu birkaç yaratıcı çözüm ile hazır bekliyor olacak.